Coinbase SEC ile Savaşıyor: Kriptoyu Dönüştürebilecek Önemli Cevap Arıyor

Coinbase SEC ile Savaşıyor: Kriptoyu Dönüştürebilecek Önemli Cevap Arıyor

Hukuk alanında geçmişi olan ve kripto para endüstrisinde deneyime sahip bir araştırmacı olarak Coinbase ile SEC arasında devam eden hukuki mücadelenin, dijital varlıklara yönelik düzenleme ortamında çok önemli bir an olduğunu düşünüyorum. SEC’in ara itiraz talebi hakkındaki yorumlarına yanıt olarak Coinbase tarafından yapılan son başvuru, SEC düzenlemeleri kapsamında yatırım sözleşmelerinin tanımını potansiyel olarak açıklığa kavuşturabilecek bilinçli bir harekettir.


Ben Coinbase olarak SEC’in ara itiraz talebime ilişkin geri bildirimine bir yanıt sundum. Bu sunumda, SEC’den, ilk ihraççıdan herhangi bir yükümlülük içermeyen dijital varlık işlemlerinin, düzenleyici çerçeveniz kapsamında yatırım sözleşmeleri olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı konusunda netlik bekliyorum.

Coinbase Bilgili Bir Yanıt Verdi

24 Mayıs’ta Coinbase, SEC’in devam eden bir hukuki ihtilafla ilgili daha önceki temyiz başvurusuna itirazına yanıt olarak bir belge sundu. Memorandum olarak bilinen bu dosyalama, Coinbase’in itirazlarının neden kabul edilmesi gerektiğine dair argümanlarını sunuyor.

12 Nisan’da Coinbase, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) 27 Mart’ta aldığı ve Coinbase’in staking programının yeterli gerekçelere dayanarak kayıtsız menkul kıymet arzı kategorisine girdiğini iddia eden kararına itiraz eden bir itirazda bulundu.

Ara temyiz talebimize ilişkin cevabımızı yakın zamanda İkinci Devre Yargıtay’a ilettim. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) aksine, Coinbase’in duruşu tutarlı kalıyor: Kripto para sahibi 52 milyon Amerikalının yararı için kripto endüstrisinde netliği savunurken, SEC’in belirlenmiş düzenleyici sınırların ötesine geçmesine karşı çıkıyor.

— paulgrewal .eth (@iampaulgrewal) 24 Mayıs 2024

Coinbase’in bu itirazdaki savunmasının özü, bir dijital varlık işleminin satış sonrası ilk ihraççıya bir söz veya taahhüt içerip içermediğidir. SEC kurallarına göre bu tür yükümlülükler gerektirmeyen işlemler yatırım sözleşmesi olarak sınıflandırılmamalıdır.

Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Coinbase’in itirazına karşı çıkıyor ve hiçbir mahkemenin, neyin menkul kıymet olarak sınıflandırıldığını tanımlayan Howey testinin uygulanması için satış sonrası sözleşmeye dayalı bir taahhüt talep etmediğini belirtiyor.

SEC’in Görüşü!!!

Menkul kıymetler hukuku alanında çalışan bir araştırmacı olarak SEC ile Coinbase arasında devam eden anlaşmazlıkta ilginç bir tartışmayla karşılaştım. SEC, Coinbase’in, Howey testinin uygulanması için satış sonrası sözleşme taahhüdünü zorunlu kılan hiçbir adli emsal olmadığı yönündeki tutumuna karşı çıkıyor. Bu test, ABD menkul kıymetler yasalarına göre neyin menkul kıymet olarak nitelendirildiğini belirlemek için kullanılır. Daha basit bir ifadeyle, SEC’e göre, bir varlığın veya işlemin Howey testinin kapsamına girip girmediğini değerlendirirken böyle bir sözleşme yükümlülüğünü gerektiren herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığını görüyorum.

SEC, Coinbase’in dilekçesinin hukuken geçerli bir dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürüyor. Komisyona göre mahkeme daha önce Coinbase’in iddialarını reddetmişti ve en son itiraz talebi de yeni hukuki dayanak sunmuyordu. SEC bu itirazın reddedilmesi gerektiğine inanıyor.

Potansiyel Sektör Etkisi

Bu davadaki kararın, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun kripto para birimleriyle ilgili gelecekteki eylemleri üzerinde etkileri olabilir. Yargıç Katherine Polk Failla’nın kararları da dahil olmak üzere bekleyen mahkeme kararları, temyizin ilerleyip ilerlemeyeceğini belirleyecek.

Daha önce Coinbase’in SEC’in ilk davasını iptal etme girişimini reddetmişti. Eş zamanlı olarak, bu hukuki mücadelenin sonucu, dijital varlık düzenleme çerçevelerinin geleceğini etkileyecek önemli bir emsal teşkil edebilir.

2024-05-25 09:57