Kripto Fonları İsveçli Neo-Nazileri Besliyor, Blockchain Araştırması Ortaya Çıkardı

Deneyimli bir analist olarak, Kuzey Direniş Hareketi (NRM) gibi aşırılık yanlısı grupların faaliyetlerini finanse etmek için kripto para birimleri kullanmasının, derhal ilgilenilmesi gereken ciddi bir endişe olduğuna inanıyorum. Kripto para birimleriyle sıklıkla ilişkilendirilen anonimlik perdesi bu durumda geri tepti ve ele alınması gereken önemli bir sorunu ortaya çıkardı.


Kripto para birimlerinin sıklıkla bir avantaj olarak övülen gizlilik özelliğinin, aşırılık yanlısı örgütler için felaket olduğu kanıtlandı.

Önde gelen blockchain araştırma firması Chainalytic tarafından yürütülen yakın tarihli bir araştırma, Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Kuzey Direniş Hareketi’nin (NRM) yaklaşık on yıl boyunca operasyonlarını finanse etmek için kripto para birimi katkılarına güvendiğini ortaya çıkardı.

Blockchain’de Kirli Paranın İzleri

Chainalytics’in araştırmasına göre, 1997 yılında İsveç’te kurulan NRM, 2015 gibi erken bir tarihte kripto para bağışlarını kabul etmeye başladı. Bu uygulama, kuruluşa uygulanan ve geleneksel bankacılık hizmetlerinin kullanımını sınırlayan mali kısıtlamalardan kaynaklanmış olabilir.

Raporda, NRM’nin Bitcoin, Ethereum ve Litecoin gibi popüler kripto para birimleri aracılığıyla yaklaşık 90.000 dolar bağış topladığı belirtiliyor.

Kripto Fonları İsveçli Neo-Nazileri Besliyor, Blockchain Araştırması Ortaya Çıkardı

Bu bağışların kaynağı, en büyük endişe nedeninin yattığı yerdir. Chainalytics’e göre bazı işlemler, tanınmış kripto para borsalarına ve hatta bir madencilik havuzuna kadar takip edilebiliyor. Bu keşif, bu platformlarda uygulanan AML önlemlerinin etkinliği konusunda şüphe uyandırıyor.

Ana akım kripto para borsalarının NRM (Rutin Olmayan Para) işlemlerini tespit edememesi, yasa dışı faaliyetleri belirleme prosedürlerinde bir zayıflığa işaret ediyor olabilir. KYC protokollerinin yaygın kullanımına rağmen, aşırılık yanlısı bağış toplama girişimlerinin tümü etkili bir şekilde önlenmiyor gibi görünüyor.

Kripto Fonları İsveçli Neo-Nazileri Besliyor, Blockchain Araştırması Ortaya Çıkardı

Kripto Düzenlemesi: Finansman Musluğunun Kapatılması

NRM davası, destekçilerin merkezi olmayan özelliklerini ve finansal özerkliğini vurgulamasıyla kripto para birimi düzenlemesini yeniden gündeme getiriyor. Ancak bu olay, kriptonun ana akımın dışında faaliyet gösteren kişiler tarafından istismar edilme olasılığının altını çiziyor.

Düzenleyici makamlar ve hükümetler şu anda aşırılık yanlısı örgütlerin kripto para birimlerini finansal geçim kaynağı olarak kullanmasını engellemek için yöntemler geliştirme sorunuyla karşı karşıya.

Kripto Fonları İsveçli Neo-Nazileri Besliyor, Blockchain Araştırması Ortaya Çıkardı

Bazı uzmanlar, bu olayın kolluk kuvvetleri ile kripto para borsaları arasında daha yakın işbirliğinin gerekliliğini vurguladığına dikkat çekiyor. Bilgi paylaşımı ve blockchain üzerindeki şüpheli işlemleri tespit etmek ve araştırmak için birlikte çalışmak, bu tür kuruluşların mali destek ağlarını bozmada önemli adımlardır.

The Future Of Crypto And Combating Extremism

Aşırılık yanlısı grupların hain faaliyetlerini inceleyen bir araştırmacı olarak, NRM vakasında sergilenen uyum ve yenilikçilik karşısında paniğe kapılmadan edemiyorum. Bu kuruluşlar tarafından kullanılan dijital bağış toplama taktikleri, endişe verici bir hızla gelişmeye devam ediyor ve kolluk kuvvetlerinin ve düzenleyici kurumların buna uygun bir yanıt vermesini gerektiriyor. Sürekli değişen bu tehditle etkin bir şekilde mücadele edebilmek için bu gelişmeleri yakından takip etmek ve stratejilerimizi buna göre ayarlamak bizim görevimizdir.

Kripto para birimlerinin anonimliği önemli bir zorluk teşkil ediyor, ancak blockchain analiz teknolojilerindeki ilerlemeler hain aktörlerin izlerini takip etmesini giderek zorlaştırıyor. Kripto para birimlerinin nefret grupları için bir sığınak olarak hizmet etmesini önlemek için endüstri ile hükümet arasındaki işbirliği esastır.

Aşırılıkçıların finansmanı konusunu inceleyen bir araştırmacı olarak, bu karmaşık sorunun üstesinden gelmek için kapsamlı bir stratejinin gerekli olduğuna kuvvetle inanıyorum. Müşterini Tanı (KYC) prosedürleri ve ilgili kurumlar arasındaki bilgi alışverişi bu mücadelenin temel unsurlarıdır. Ancak kripto ekosisteminde şeffaflığı teşvik etmek de aynı derecede önemlidir. Bunu yaparak, tüm işlemlerin açık ve hesap verebilir bir şekilde yürütülmesini sağlayabilir ve yasa dışı faaliyetlerin gelişmesini zorlaştırabiliriz.

2024-06-18 03:11