Arthur Hayes’in Bitcoin Fiyatında Yarılanma Öncesi ve Sonrası Düşüş Konusunda Neden Uyardı?

Bitcoin’in yarılanma olayı Nisan 2020 civarında yaklaşırken, kripto topluluğu arasında bunun potansiyel acil ve kalıcı etkileri konusunda pek çok tartışma var.

Yakın tarihli bir blog yazısında Arthur Hayes, yarılanmanın uzun vadede fiyatları artırabilmesine rağmen, Bitcoin fiyatının gerçek olay öncesinde ve sonrasında düşebileceği yönündeki bakış açısını paylaştı.

Beklenmedik Piyasa Hareketleri

Konuşmacı, yarılanmanın genellikle yükseliş sinyali olarak görülmesine rağmen, faydalarına dair yaygın inancın piyasada şaşırtıcı değişimlere yol açabileceğini belirtti. Şöyle açıkladı: “Ticaretçilerin çoğunluğu ortak bir bakış açısını paylaştığında, genellikle ters tepki meydana gelir.”

Hayes, Bitcoin yarılanmasının “dolar arzının normalden daha az mevcut olduğu” bir dönemde gerçekleştiğini vurguladı. Bu durumun potansiyel olarak piyasalarda daha büyük fiyat dalgalanmalarına yol açabileceğini açıkladı.

Onun değerlendirmesine göre, madencilere verilen ödüllerin azaltılması ve piyasada doların bulunabilirliğinin sınırlandırılması, kripto para birimlerinde büyük bir satışı tetikleyerek önemli bir fiyat düşüşüne yol açabilir.

Olası piyasa dalgalanmalarına hazırlık amacıyla Hayes, Mayıs ayına kadar ticaretten uzak durma planını açıkladı. Belirsizlik göz önüne alındığında temkinli olmanın öneminin altını çizdi ve bazı pozisyonlardan zaten para kazandığını, kazançlarını getiri elde etmek için stabilcoin yatırımlarına aktardığını paylaştı.

Piyasanın onu çürütme ihtimali olsa da Hayes, risk kontrolünü potansiyel kârların önüne koymanın gerektiğine inanıyordu. Kayıpları en aza indirmeyi ve piyasa istikrarsızlığı karşısında iyi çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyünü korumayı güçlü bir şekilde savundu.

Federal Reserve ve Hazine’nin Piyasalar Üzerindeki Etkisi

Ayrıca Hayes, Federal Rezerv ve Hazine politikalarının finansal piyasaları nasıl etkilediğini araştırdı. Zor durumdaki bankaların indirim penceresi gibi kaynakları kullanarak fon elde edebileceği yöntemleri tartışarak bunun piyasa dengesinde oynadığı role dair fikir verdi.

Bankalar, teminat olarak başta ABD Hazine tahvilleri ve ipoteğe dayalı menkul kıymetler olmak üzere uygun tahviller sunarak nakit elde etmek için Federal Rezerv tarafından sağlanan indirim pencerelerini kullanabilir.

Kendisi, Federal Reserve ve Hazine’nin, zor durumdaki bankaları iflas başvurusunda bulunmak yerine indirim penceresinden borç almaya ikna etme yaklaşımlarını değiştirdiğine inanıyor.

Karşılaştırdığı BTFP ve indirim penceresi bir tutarsızlık gösterdi. BTFP, kayıpları geri ödeyerek iflası etkili bir şekilde ele alırken, indirim penceresi yalnızca menkul kıymetlerin mevcut piyasa değerine göre nakit teklif ediyordu.

Konuşmacı, Federal Rezerv’in, yeni oluşturulan para biriminin sağlanması yoluyla esasen “batan bankalar için gizli bir kurtarma operasyonu” sürdürerek iki sistemi eşdeğer hale getirebileceğini ileri sürdü.

Federal Reserve, BTFP programının sona ermesinden sonra iflas eden bankaların piyasa güçleri nedeniyle batmasını, bilançolarını artırarak önleyebilir.

2024-04-09 13:30